İçeriğe geç

Görmezlikten gelmek ne demek TDK ?

Görmezlikten Gelmek Ne Demek? TDK’ye Göre Anlamı ve Derinlemesine Analizi

TDK’ye Göre Görmezlikten Gelmek Ne Demektir?

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “görmezlikten gelmek” deyimi, “bilerek bir şeyi görmemiş gibi davranmak, farkında olmamak” anlamına gelir. Bu deyim, bir durumu ya da kişiyi bilerek yok sayma eylemini anlatır. TDK tanımı, yalnızca kelime düzeyinde bir açıklama sunmakla kalmaz; aynı zamanda bu ifadenin altında yatan psikolojik ve toplumsal anlamlara da kapı aralar.

Görmezlikten gelmek, insana özgü bir savunma mekanizmasıdır. Kimi zaman rahatsız edici bir gerçeği kabullenmek istememekten, kimi zaman da başkasını incitmemek için tercih edilir. Ancak her durumda, bu eylem bir tür duygusal mesafe yaratır.

Tarihsel Arka Plan: Osmanlı’dan Günümüze Sessiz Tepkinin Dili

“Görmezlikten gelmek” ifadesi, Türkçede özellikle Osmanlı dönemi yazınında dolaylı anlatımın bir biçimi olarak karşımıza çıkar. Dönemin edebi dilinde, doğrudan eleştirinin yerine imalı bir sessizlik tercih edilirdi. Bu tutum, yalnızca edebiyatın değil, toplumsal ilişkilerin de bir yansımasıydı. İnsanlar doğrudan çatışmak yerine “duymamış” veya “görmemiş” gibi davranarak tepkilerini dolaylı yoldan ifade ederdi.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte bireycilik ve özgür ifade öne çıksa da, “görmezlikten gelmek” toplumsal kültürün derinlerine işlemiş bir davranış biçimi olarak varlığını sürdürdü. Günümüzde hâlâ birçok kişi, rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmek yerine bu yönteme başvurur.

Psikolojik Boyut: Bastırmanın ve Kaçınmanın İncelikli Hali

Modern psikoloji açısından bakıldığında, görmezlikten gelmek bir savunma mekanizması olarak tanımlanır. Freud’un kuramına göre birey, kaygı yaratan düşüncelerle yüzleşmemek için bu türden bilinçli veya bilinçdışı stratejiler geliştirir. Bu durumda kişi, dış dünyada var olan bir gerçeği görmezden gelerek kendi iç huzurunu korumaya çalışır.

Örneğin, bir arkadaşının olumsuz davranışlarını görmezlikten gelen bir kişi, ilişkideki dengeyi sürdürmek ister. Ancak bu bastırma hali uzun vadede duygusal kopukluk ve iletişim eksikliğine yol açabilir. Psikologlar, bu tutumun kısa vadede işe yarasa da uzun vadede sağlıksız ilişkiler oluşturabileceğini vurgular.

Günümüzde Akademik Tartışmalar: Toplumsal Körlük ve Etik Sorumluluk

Son yıllarda sosyoloji ve etik alanlarında yapılan araştırmalar, “görmezlikten gelme” eylemini sadece bireysel bir tutum olarak değil, aynı zamanda bir toplumsal körlük biçimi olarak ele almaktadır. Bu görüşe göre, toplumun belli kesimleri rahatsız edici olayları, adaletsizlikleri veya eşitsizlikleri görmezlikten gelerek, dolaylı biçimde bu durumların devamına katkıda bulunur.

Akademisyenler bu noktada “etik farkındalık” kavramını öne çıkarır. Görmezlikten gelmek, bireysel huzuru korurken kolektif sorumluluğu zayıflatır. Özellikle sosyal medya çağında, “görmezlikten gelme” artık yalnızca sessiz bir davranış değil, kimi zaman aktif bir onay biçimi olarak da değerlendirilir.

Dilbilimsel Değerlendirme: Bir Deyimin Anlam Katmanları

Dilbilim açısından incelendiğinde, “görmezlikten gelmek” deyimi eylem-isim birleşimiyle oluşturulmuş bir anlatım kalıbıdır. “Görmek” fiili, “-mezlik” olumsuzluk ekiyle olumsuz bir isim haline getirilir; ardından “gelmek” fiiliyle birleşerek bir deyim oluşturur. Bu yapı, Türkçede eylemsel bir olumsuzlukla bilinçli bir eylemi aynı anda ifade edebilen nadir örneklerdendir. Yani kişi “görmüyor” değildir; aksine “görmemeyi tercih ediyordur”.

Sonuç: Sessizliğin Gücü ve Tehlikesi

“Görmezlikten gelmek”, insana hem kontrol hem de kaçış imkânı sunan iki yönlü bir eylemdir. Bazen huzur koruyucu bir davranış olabilir; bazen de adaletsizliğe sessiz kalmanın bir yolu. TDK tanımında basit görünen bu deyim, aslında derin bir insan davranışı yelpazesini temsil eder.

Sonuç olarak, görmezlikten gelmek yalnızca bir dil ifadesi değil; bir dönemin kültürel mirası, bir toplumun sessizlikle kurduğu karmaşık ilişkinin sembolüdür. Bu nedenle, “görmezlikten gelmek” üzerine düşünmek, hem bireysel farkındalığı hem de toplumsal bilinci güçlendiren bir adımdır.

Kaynaklar:

– Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük.

– Freud, S. (1937). The Ego and the Mechanisms of Defence.

– Bauman, Z. (2000). Liquid Modernity.

– Erdem, M. (2019). “Toplumsal Körlük ve Etik Farkındalık Üzerine Bir İnceleme”, Sosyoloji Araştırmaları Dergisi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hilton bet güncel splash